ÖZET
İlginç bir şekilde, aynı okulda aynı tiyatro gösterisini izledikten sonra acil servise başvuran ve fotokeratit tanısı konulan dört olgunun bildirilmesi amaçlandı. Yaşları 9 ile 13 arasında olan dört (3 erkek, 1 kız) çocuğun hepsinin şikayetleri aynı olup her iki gözde ağrı, sulanma, yabancı cisim hissi, fotofobi ve bulanık görme idi. Çocukların hepsinin anamnezinde ortak olarak yaklaşık dört saat önce biten aynı okuldaki aynı tiyatro gösterisini izledikleri saptandı. Biyomikroskopik muayenede her iki gözde konjonktival injeksiyon ve interpalpebral alanda korneal punktat epitel erozyonu izlendi. Her iki gözün fundus muayenesinde vitreus, arka kutup ve perifer retinada herhangi bir patolojiye rastlanılmadı. Tüm olgulara topikal antibiyotik ve lubrikan tedavi verildi. İki gün sonra kontrole çağırılan olguların hepsinde biyomikroskopik muayenede kornea saydam olarak izlendi. Bu olgu sunumunda, tiyatro gösterisi sırasında kullanılan lambaların yaydığı ultraviyole ışınların kornea epitel hücrelerini etkileyerek fotokeratit tablosuna yol açtığı düşünülmektedir.
Giriş
İnsan vücuduna dalga boyları 200-400 nm arasında değişen ultraviyole (UV)-A, UV-B ve UV-C’nin yararlı ve zararlı etkileri vardır. Göz kapağı kanserleri olan bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom ile fotokeratit, klimatik damlacık keratopatisi, pterjium ve kortikal katarakt gelişimi ile UV radyasyon maruziyeti ile güçlü bir ilişki saptanmış iken, pinguekula, nükleer ve arka subkapsüler katarakt, oküler yüzey skuamöz neoplazisi, oküler melanom ve yaşa bağlı maküla dejenerasyonu oluşumu arasındaki ilişki sınırlı kalmıştır.1,2
Fotokeratit, doğal veya yapay kaynaklardan yayılan UV ışınlarına bağlı kornea epitelinin hasar görmesi ile sonuçlanan bir klinik durumdur.3 Sıklıkla kaynak işiyle uğraşanlarda izlenen bu tabloda fotofobi, yabancı cisim hissi, sulanma ve bulanık görme gibi semptomlar tipik olarak UV ışınına maruz kalındıktan 4 ile 12 saat sonrasında ortaya çıkar. Karakteristik klinik bulguları konjonktival enjeksiyon ve özellikle interpalpebral alanda oluşan kornea epitelinde punktat erozyon alanları izlenmesidir. Bu tablo, semptomatik tedavi ile 24 ile 48 saat arasında düzelir. Civa buharı veya metal halide lambalara bağlı olarak gelişebilen fotokeratit olguları rapor edilmiştir.4,5,6,7,8,9,10,11,12 Ayrıca, spor salonlarında kullanılan lambalara bağlı olarak sporcularda gelişen fotokeratit olguları da bildirilmiştir.13 Bu makalede ise aynı okulda aynı tiyatro gösterisini izledikten sonra acil servise göz şikayetleri nedeniyle ardıl olarak başvuran ve fotokeratit tanısı konulan dört olgunun sunulması amaçlandı.
Olgu Sunumu
Yaşları 9 ile 13 yıl arasında değişen dört (3 erkek, 1 kız) çocuk hasta acil servise her iki gözde ağrı, yabancı cisim hissi, sulanma, fotofobi ve bulanık görme şikayetiyle ardıl olarak bir saat içinde başvurdu. Biyomikroskopik muayenede tüm olgularda her iki gözde kornea epitelinde yoğun punktat erozyon ve konjonktival enjeksiyon izlenmiştir (Resim 1). Fluorescein boyası ile biyomikroskobun kobalt mavisi ışığında özellikle interpalpebral alandaki kornea epitel erozyonu çok daha belirgin olarak saptanmıştır (Resim 2). Tüm olgularda fundus muayenesi her iki gözde normal olarak izlendi. Tedavide topikal netilmisin damla (4x1) ve suni göz yaşı (4x1) damlası verildi. İki gün sonra kontrole çağırılan olguların hepsinde biyomikroskopik muayenede kornea saydam olarak izlendi. Çocukların ebeveynlerinden alınan anamnezlerinde ortak olarak çocuklarının şikayetlerinin başlamasından yaklaşık dört saat önce biten aynı okuldaki aynı tiyatro gösterisini izledikleri ve o sırada aralıklı olarak çocukların üzerine doğru ışık gösterisi yapıldığı saptandı.
Tartışma
Bu çalışmada, tiyatro gösterisi sırasında ışıklardan yayılan UV’nin fotokeratit tablosuna yol açtığı pediyatrik yaş grubundaki 4 olgu bildirilmiştir. Akut UV maruziyetine bağlı gelişen fotokeratit tablosu ağır göz semptomlarına neden olmaktadır ve acil servise başvurma ile sonuçlanmaktadır. Her ne kadar katarakt gelişimine neden olduğu tartışmalı olsa da, hayvan çalışmalarında akut UV maruziyetinden sonra katarakt geliştiği bildirilmiştir.14 Olası riskler nedeniyle Amerika’da UV maruziyetinden özellikle çocuk olguların korunması gerektiği ve UV ışınlarının etkisini hafifleten gözlük veya kontakt lens kullanımı önerilmiştir.15
Yapılan bir çalışmada spor salonlarındaki metal halide lambalardan yayılan UV ışınına bağlı fotokeratit olguları bizim çalışmamızda da belirttiğimiz gibi özelikle çocuklarda bildirilmiştir.13 Bu lambalardan yayılan UV-B ışını fotokeratite neden olmaktadır. UV dalgaları genellikle kornea ve konjonktiva tarafından absorbe edilerek keratit ve konjonktivite neden olmaktadır. Eğer dalga yeterli güçte ise (UV lazer) lense de ulaşabilir. Yüzeyel punktat keratit sıklıkla oluşmaktadır. Doğrudan termal hasarda maruziyetle klinik semptomların başlaması arasında latent bir dönem yok iken, UV’ye bağlı hasarda bizim olgularımızda da olduğu gibi 3-4 saatlik latent bir dönem olmaktadır. Maruziyetten 2-3 saat sonra kornea epitel hücreleri ölmeye başlamakta ve sonrasında göz kırpmanın da etkisiyle spontan fragmantasyon sonucu şikayetler başlamaktadır.
Farklı dalga boylarında olan UV ışınları temel olarak 3 grupta incelenir: UV-A (400-320 nm), UV-B (320-290 nm) ve UV-C (290-200 nm). UV-A fotosensitivite reaksiyonlarına neden olurken, UV-B güneş yanığı ve deri kanserine sebebiyet vermektedir. UV-C germisidal özellikte olup deri kanserine sebep olabilmektedir.
UV radyasyona karşı maruziyeti azaltmak için yaşam tarzında değiştirilebilecek çok basit tedbirler vardır. Bunlar arasında yüksek yoğunlukta UV yayan ortamlarda ve gün içinde güneş ışınlarının yeryüzüne dik geldiği saat ile 10:00 ile 14:00 arasında olabildiğince az vakit geçirmek, güneşli havalarda geniş kenarlı şapkalar giymek ve güneş koruyucu faktörü 15 ve üstü olan güneş kremleri kullanmak, kar, kayak gözlükleri takmak, UV korumalı hidrojel ve sert gaz geçirgen kontakt lens veya güneş gözlüğü kullanmak yer almaktadır. Ayrıca, halka açık alanlarda kullanılan aydınlatma sistemlerinin denetlenmesi ve bu konuyla ilgili yasal düzenlemelerin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu olgu sunumu ile UV ışını yayan lambaların halka açık yerlerde kullanılmaması gerektiği ve gözde hasara neden olabileceği vurgulanmak istenmiştir.
Hasta Onayı: Alındı, Konsept: Mehmet Serhat Mangan, Dizayn: Mehmet Serhat Mangan, Veri Toplama veya İşleme: Mehmet Serhat Mangan, Faik Oruçoğlu, Analiz veya Yorumlama: Mehmet Serhat Mangan, Ceyhun Arıcı, Literatür Arama: Mehmet Serhat Mangan, Eray Atalay, Burak Tanyıldız, Yazan: Mehmet Serhat Mangan, Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir, Çıkar Çatışması: Yazarlar tarafından çıkar çatışması bildirilmemiştir, Finansal Destek: Yazarlar tarafından finansal destek almadıkları bildirilmiştir.