Bir Bakış
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Bir Bakış
CİLT: 55 SAYI: 2
P: 0 - 0
Nisan 2025

Bir Bakış

Turk J Ophthalmol 2025;55(2):0-0
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Online Tarih: 24.04.2025
Yayın Tarihi: 24.04.2025
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Bir bakışta 2025 yılı 2. Sayı

Değerli meslektaşlarımız,

Türk Oftalmoloji Dergisi 2025 yılının 2. sayısında, 5 özgün araştırma, 1 derleme ve 2 olgu sunumu ve 1 editöre mektup ile yayınlanıyor.

Akagün ve Altıparmak’ın “Miyopi Yönetiminde %0,01 Atropin Tedavisine Uyumsuzluk Nedenlerinin Değerlendirilmesi: Türkiye’den Tek Merkezli Retrospektif Bir Çalışma” başlıklı çalışmalarında, özellikle kız çocuklarında, ilacın her ay yenilenmesi gerekliliği tedaviye uyumu en çok etkileyen unsur olarak öne çıkmıştır. Işık hassasiyeti ve tedavi süresi gibi diğer etkenler de tedaviyi bırakmada rol oynamış; ancak bunların etkisi, ilaç temin zorluğuna kıyasla daha az bulunmuştur. Çalışma, tedaviye uyumu artırmak için daha pratik ilaç protokollerinin geliştirilmesi ve ailelerin özel ihtiyaçlarına göre şekillendirilmiş destekleyici yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini vurgulamaktadır (Bakınız sayfa 61-66).

Köksaldı ve ark.’nın “Glokomlu Hastalarda Humphrey 24-2 SITA Standard, SITA Fast ve SITA Faster Testlerinin Karşılaştırılması” başlıklı çalışmasında SITA Faster testi, belirgin biçimde daha kısa sürede tamamlanmış; ancak görme alanı defektlerinin derinliği ve genişliği açısından üç yöntem arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Bulgular, SITA Faster testinin zamandan tasarruf sağlayan güvenilir bir alternatif olduğunu düşündürmekle birlikte, bu testin yaygın kullanımının güvenliğini değerlendirmek için ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır (Bakınız sayfa 67-73).

Oruz ve ark.’nın “Orak Hücreli Anemili Hastalarda Retina ve Koroidin Mikrovasküler ve Ultrastrüktürel Değişiklikleri” başlıklı çalışmalarında, proliferatif orak hücre retinopatisi, maküla tutulumu açısından önemli bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Maküla hasarı gelişmemiş bireylerde bile, foveal avasküler zon genişlemesi ve vasküler yoğunlukta azalma gibi anlamlı değişiklikler tespit edilmiştir. Erken izlemle bu hasarların önlenmesi, görsel prognoz açısından kritik önem taşımakta olup, optik koherans tomografi anjiografi görüntüleme bu değişiklikleri ortaya koymada etkili bir yöntem olarak öne çıkmıştır (Bakınız sayfa 74-81).

Bağcı ve ark.’nın “Maküla-Off Retina Dekolmanı Olan Hastalarda İnternal Limitan Membran Soyulmasının Anatomik ve Görsel Sonuçlara Etkisi” başlıklı çalışmalarında, maküla tutulumu olan retina dekolmanlarında uygulanan internal limitan membran soyulmasının, epiretinal membran gelişimini önlemede etkili olduğu gösterilmiş, ancak bu cerrahi müdahalenin görsel başarıya anlamlı katkısı olmadığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar, cerrahi stratejilerin anatomik kazançlar sağlamasına rağmen, görsel işlevin korunması açısından uzun dönemli verilerin önemine işaret etmektedir (Bakınız sayfa 82-85).

Zorlutuna Kaymak ve ark.’nın “Türkiye’de Üçüncü Basamak Hastanemize Başvuran Term Bebeklerde Göz Muayenesi ve Tarama Sonuçlarımız” başlıklı çalışmasında, aile hekimleri ve çocuk hekimlerinin kırmızı refle testinin önemini bilmesine rağmen, bu testi uygulamada ve yorumlamada eksiklikler yaşandığı görülmüştür. Çocuk sağlığı izlemlerinde oftalmolojik muayenelerin daha etkin yapılabilmesi için klinisyenlerin eğitimlerinin ve farkındalıklarının artırılması önerilmektedir. Ayrıca, dilate fundus muayenesinin sağlıklı bebeklerde hangi durumlarda uygulanması gerektiği konusunun da ülke politikalarına ve hasta profiline göre netleştirilmesi; bu alanda daha fazla çalışma yapılması gerektiği vurgulanmıştır (Bakınız sayfa 86-91).

Açar ve Aslan Katırcıoğlu “Göz Dışı Cerrahilerde Akılcı İlaç Kullanımı” başlıklı derlemelerinde, ekstraoküler cerrahilerde antibiyotik profilaksisinin gerekliliği ve etkinliğini sorgulamaktadır. Bazı cerrahi girişimlerde enfeksiyon riskini azaltmada etkili olduğu bilinse de, her cerrahi işlem için antibiyotik kullanımı gerekmediğini oldukça geniş bir göz dışı ameliyat yelpazesinde irdelemişlerdir. Mitomisin-C ve interferon alfa-2b gibi ajanların nüks oranlarını azaltmada ve cerrahi başarının artırılmasında etkili olabileceği gösterilmiş olmakla birlikte, bu sonuçların genellenebilmesi için çok merkezli, geniş örneklemli, karşılaştırmalı çalışmalar gerektiği vurgulanmıştır (Bakınız sayfa 92-98).

Bu sayıdaki olgu sunumlarından ilkinde Özkan ve ark., Türkiye’de akut Batı Nil Virüsü (BNV) enfeksiyonu sonrası gelişen bilateral koryoretinit, unilateral foveal ödem ve optik sinir hasarını içeren ilk olguyu rapor ettiler. Olguda, nörolojik tutulum olmadan yalnızca oküler belirtilerle tanı konulmuştur. Bu bulgular, özellikle endemik bölgelerde görev yapan klinisyenlerin BNV koryoretinitine özgü fundus bulgularını tanımalarının önemine işaret etmektedir (Bakınız sayfa 99-104).

Jurkiewicz ve ark., “Açık Açılı Glokom Olgusunda Miyelinli Retina Sinir Liflerinin Progresif Kaybı” başlıklı olgu sunumlarında, daha önce izlenen miyelinli retina sinir liflerinin zamanla kaybolmasını, açık açılı glokoma bağlı progresif optik sinir hasarı ile ilişkilendirmişlerdir. Bu durum, retinal ganglion hücre tabakası hasarına işaret edebilir ve iskemik ataklar, Behçet hastalığı, hipofiz adenomu gibi altta yatan nedenlerin araştırılmasını gerektirir. Sonuç olarak, miyelinli liflerdeki anatomik seyrekleşmenin, klinisyenler için progresif optik nöropatiler açısından önemli bir uyarıcı bulgu olabileceği ve ileri tetkik gerektirdiği vurgulanmıştır (Bakınız sayfa 105-108).

Sadhu ve ark. “Diffüz Kutanöz Sistemik Sklerozda Bilateral Keratokonus: Nadir Bir Hastalık - Otoimmünitenin Rolü Var Mı?” başlıklı editöre mektuplarında, keratokonusun patogenezinde enflamatuvar ve otoimmün süreçlerin rolünden ve subklinik enflamasyon varlığının, klinik olarak belirgin olmasa da kornea yapısında değişikliklere neden olabileceğinden bahsetmişlerdir. Bu tür ilişkilerin daha iyi anlaşılabilmesi için ileri araştırmalara ve kornea topografisinin hastalığın erken evrelerinde düzenli takipte kullanılmasına ihtiyaç olduğunu bildirmişlerdir (Bakınız sayfa 109-111).

Miyopi yönetimi, glokom izlemi, retina patolojileri ve oftalmik tarama programları gibi konulara ışık tutan bu araştırmaların, siz değerli okuyucularımız için hem bilimsel hem de pratik açıdan yol gösterici olacağını ümit ediyoruz.

Bu sayının hazırlanmasında emeği geçen tüm araştırmacılara teşekkür eder; katkılarınızla her sayımızda daha zengin içeriklerle buluşmayı dileriz.

Saygılarımızla,

Editör Kurulu adına

Dr. Sait Eğrilmez