ÖZET
Amaç
Katarakt cerrahisinde “mix and match” yaklaşımı ile multifokal göz içi lensi (GİL) implantasyonu yapılan hastaların görsel sonuçlarını değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem
Bu prospektif, randomize olmayan, olgu kontrol çalışmasına 20 hasta (40 göz) dahil edildi. Refraktif multifokal GİL (ReZoom NXG1) hastaların baskın gözlerine implante edilirken, difraktif multifokal GİL (Tecnis ZMA00) baskın olmayan gözlerine implante edildi. Katarakt cerrahisinden 1, 3 ve 6 ay sonra monoküler ve binoküler düzeltilmemiş uzak, ara mesafe ve yakın görme keskinlikleri (logMAR), kontrast duyarlılık düzeyleri ölçüldü. Postoperatif 6. ayda defokus eğrileri, okuma hızları, gözlükten bağımsızlık, halo ve kamaşma semptomları da değerlendirildi. Postoperatif yaşam kalitesi, Ulusal Göz Enstitüsü Görme Fonksiyonu Anketi-25 (National Eye Institute Visual Function Questionnaire-25) anketinin Türkçe versiyonu ile değerlendirildi.
Bulgular
Çalışma grubu, yaş ortalaması 69,45±10,76 (31-86) yıl olan 8 kadın, 12 erkekten oluşmaktaydı. Postoperatif 6. ayda düzeltilmemiş uzak ve ara mesafe görme keskinlikleri ReZoom implante edilen gözlerde Tecnis implante edilenlerden anlamlı olarak daha iyi bulundu (sırasıyla, p=0,026 ve p=0,037). Düzeltilmemiş yakın görme keskinlikleri arasında anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). Kontrast duyarlılık, okuma hızı, halo ya da kamaşma açısından gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark tespit edilmedi (p<0,05). Hastaların %40’ında düşük derecede halo ya da kamaşma şikayeti tespit edildi. Ortalama hasta memnuniyeti %95 bulundu ve hiç bir hastanın gözlük kullanma ihtiyacı olmadı.
Sonuç
Seçilmiş katarakt hastalarında multifokal GİL’leri birbirini tamamlayacak özelliklerini bir araya getirecek şekilde uygulamak mükemmel görsel sonuç, yüksek hasta memnuniyeti ve gözlükten kurtulma sağlamaktadır.
Giriş
Presbiyopi halen katarakt cerrahisi ve refraktif cerrahinin en zor optik problemlerinden biridir ve hastaların en önemli isteklerinden biri gözlük kullanmayı bırakmaktır. Katarakt cerrahisi sırasında presbiyopiyi tedavi etmek için çeşitli presbiyopik göz içi lensler (GİL) implante edilmiştir.1,2,3
Hasta seçimi dikkatle yapıldığında multifokal GİL’ler iyi klinik sonuçlar vermektedir.4,5,6,7 Klinik olarak, GİL’lerde difraktif ve refraktif olmak üzere iki çeşit multifokal optik bulunmaktadır. Refraktif multifokal GİL’ler orta ve uzak mesafe için iyi sonuçlar vermektedir, ancak yakın mesafe için elde edilen sonuçlar sınırlıdır.8,9,10,11,12 Difraktif multifokal GİL’ler yakın mesafede çok iyi sonuçlar vermesine karşın orta mesafede efektif olmayabilir.8,9,10,11,12,13,14
ReZoom NXG1 multifokal GİL (Abbott Medical Optics, Santa Ana, CA, ABD) üç parçalı, refraktif, hidrofobik akrilik ultraviyole (UV) engelleyici özelliğe sahip asferik bir GİL’dir ve kenar yansımasını minimize ettiği ve arka kapsül opaklaşmasını önlediği öne sürülen OptiEdge tasarımına sahiptir. Refraktif yüzeyin beş optik bölgesi bulunmaktadır (1., 3. ve 5. bölgeler temel olarak uzak görme ile ilgili iken 2. ve 4. bölgeler yakın görme içindir). Dengeli ara mesafe görüş sağlamak için bölgeler arası geçiş asferik şekilde tasarlanmıştır. Tam görüş sağlaması için %100 ışık geçirgenliğine izin veren yapıdadır.15
Tecnis ZMA00 multifokal GİL (Abbott Medical Optics, Santa Ana, CA, ABD) üç parçalı katlanabilen, difraktif, asferik, UV engelleyici, OptiEdge tasarımına sahip hidrofobik akrilik bir GİL’dir. Modifiye oval ön yüzeyi, sferik sapmaları azaltmak için tasarlanmıştır. Difraktif bölge arka yüzeyde yer almaktadır. Difraktif patern, göze gelen ışığı pupil çapından bağımsız olarak biri uzak biri yakın iki odak düzlemine bölen 32 konsantrik halka ve +4 diyoptri (D) yakın adisyonundan oluşmaktadır.16
Tüm multifokal GİL teknolojilerinde olduğu gibi, bu tasarımlardan her birinin bazı kısıtlılıkları vardır. Katarakt cerrahisinden sonra hasta memnuniyetini arttırmak ve gözlük kullanımına son vermek amacıyla, bir göze refraktif multifokal GİL ve diğer göze difraktif multifokal GİL implantasyonu yapılan “mix and match” yöntemi ilk kez Gunenc tarafından 2000 yılında tanımlanmıştır. Bu yaklaşımın ön sonuçları 2004 yılında ve uzun süreli sonuçları ise 2008 yılında yayımlanmıştır.17,18 Bu tekniğin amacı, odak derinliğini ve görme kalitesini iyileştirmek ile birlikte fotik semptomları ve gözlük kullanımını azaltmak ve uzak, ara mesafe ve yakın görme keskinliğini arttırmaktır.
Bu çalışmada, “mix and match” yaklaşımı ile baskın göze yeni nesil refraktif multifokal GİL (ReZoom NXG1) ve baskın olmayan göze difraktif multifokal GİL (Tennis ZMA00) implant edilmesinin görsel sonuçlar ve hasta memnuniyetine olan etkisini araştırdık.
Gereç ve Yöntem
Bu prospektif çalışmaya kliniğimize başvuran ve bilateral kataraktı olan 20 hastanın (8 kadın, 12 erkek) 40 gözü dahil edildi. “Mix and match” yöntemi kullanılarak tüm hastaların baskın gözlerine ReZoom NXG1 refraktif multifokal GİL ve iki hafta sonra baskın olmayan gözlerine Tennis ZMA00 difraktif multifokal GİL implantasyonu yapıldı. Baskın göz iğne deliği (pinhol) testi ile belirlendi. Tüm hastalar detaylı şekilde bilgilendirildi ve bilgilendirilmiş onamları alındı. Bu çalışma Helsinki Bildirgesi’ne uygun olarak gerçekleştirildi ve çalışma için Dokuz Eylül Üniversitesi yerel etik kurulundan onay alındı.
Bu çalışmaya ameliyattan sonra gözlük veya lens kullanmak istemeyen ve gerçekçi beklentileri olan bilateral katarakt hastaları dahil edildi. Daha önce geçirilmiş göz cerrahisi, katarakt dışında göz hastalığı, 1,00 D’den büyük korneal astigmatizma, aksiyel uzunluğun (AU) 21,0 mm’den küçük veya 26,0 mm’den büyük olması, 5,00 D’den büyük miyopi ve hipermetropi, loş ışıkta pupil genişliğinin 3 mm’den küçük olması ve intraoperatif komplikasyonların varlığı çalışmadan dışlanma kriterleri olarak belirlendi.
GİL gücü hesaplamasında hastanın A-scan ultrason (A-scan Nidek 3000, NIDEK Co., Japonya) ve lazer interferans biyometri (The IOLMaster Versiyon V2,02, Carl Zeiss Meditec AG, Almanya) sonuçlarından her hasta için keratometri, AU ve GİL’nin A sabiti kullanılarak yapıldı. Biyometri aynı doktor tarafından (R.Y.K.) yapıldı. Tüm gözlerde emetropi hedeflendi. Hastanın her iki biyometri ölçümü, AU, keratometrik değerleri, ön kamara derinliği göz önünde bulundurularak implante edilecek multifokal GİL gücü SRK-T formülü ile belirlendi.
Bulgular
Çalışmaya 8 kadın (%40) ve 12 erkekten (%60) oluşan 20 hastanın 40 gözü dahil edildi. Hastaların ortalama yaşı 69,45±10,76 yıl (aralık, 31-86 yıl) idi. Cerrahi öncesi DUGK ortalaması 0,33±0,22 logMAR idi.
Tartışma
Psödofakik presbiyopiyi düzeltmek için monovizyon,21,22 multifokal GİL’ler,6 akomodatif GİL’ler,23 torik multifokal GİL’ler24 ve trifokal GİL’ler25 gibi çeşitli cerrahi teknikler geliştirilmiştir. Refraktif ve difraktif multifokal GİL’lerin “mix and match” konseptiyle kullanımı ilk olarak Günenç ve Çelik17,18 tarafından tanımlanmıştır. Difraktif multifokal GİL’ler iyi düzeyde DUGK ve DYGK sağlarken,26,27 refraktif multifokal GİL’lerin iyi düzeyde DUGK ve DAMGK sağladığı bilinmektedir.27,28,29,30 Farklı GİL’lerin birlikte kullanımı ile cerrahlar hem refraktif hem difraktif lens tasarımlarının avantajlarından yararlanabilirler.
Günenç tarafından yapılan ilk çalışmada,18 10 hastanın bir gözüne difraktif multifokal GİL (811E CeeOn-Difraktif grubu), farklı 10 hastanın bir gözüne refraktif multifokal GİL (Array SA4oN-refraktif grubu) ve başka 10 hastanın bir gözüne refraktif mutlifokal GİL, diğer gözüne ise difraktif multifokal GİL (mix and match grubu) implante edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, “mix and match” grubundaki hastaların tümünde, refraktif gruptaki hastaların %90’ında ve difraktif gruptaki hastaların %80’inde DUGK 20/25 veya daha iyi bulunmuştur. Bununla birlikte “mix and match” grubundaki hastaların %90’ı gözlükten bağımsız yaşamlarını sürdürebilirken diğer gruplardaki hastalarda bu oran %60 olarak bildilirmiştir. Uzun süreli izlemde tüm hastalar görme işlevlerinden memnun olduklarını bildirmişlerdir.
Günümüzde, ikinci nesil multifokal GİL’lerde, birinci nesil modellerde karşılaşılan bazı sorunlar giderilmiştir. “mix and match” yaklaşımı birçok çalışmada bildirilmiştir. Goes,31 Hütz ve ark.32 ve Lubiński ve ark.33 baskın göze ReZoom ve baskın olmayan göze Tecnis ZM900 implante edilen 20 hastadan elde ettikleri sonuçları bildirmiştir. Benzer şekilde, bu çalışmada 20 hastanın baskın gözlerine ReZoom implante edildi ancak baskın olmayan gözlerde Tecnis ZMA00 tercih edildi (Tablo 5). Bu dört çalışmanın hepsinde, hastaların DUGK, DAMGK ve DYGK’leri memnun edici düzeyde idi ve gözlükten bağımsızlık düzeyleri oldukça yüksekti.
Bu çalışmada, DUGK değeri ReZoom implante edilen gözlerde Tecnis implante edilen gözlere göre anlamlı düzeyde daha düşüktü. İmplantasyondan altı ay sonra, DUGK değeri ReZoom implante edilen gözlerin %95’inde 0,1 logMAR veya daha düşük iken bu oran Tecnis ZMA00 implante edilen gözlerde %70 idi. Tüm hastalarda binoküler DUGK değeri 0,1 logMAR veya daha düşük bulunmuştur (20/20). Hütz ve ark.32 operasyondan sonra 3. ayda, DUGK değerinin ReZoom implante edilen gözlerin %80’inde 0,1 logMAR veya daha düşük iken bu oranın Tecnis ZMA00 implante edilen gözlerde sadece %20 olduğunu bildirdi. Hastaların %85’inde binoküler DUGK değeri 0,1 logMAR veya daha düşük bulundu. Her iki çalışmada da, monoküler DUGK değerleri ReZoom implante edilen gözlerde Tecnis implante edilen gözlerden istatistiksel olarak daha düşük bulundu. Çalışmamızda, DAMGK değeri operasyondan altı ay sonra ReZoom implante edilen gözlerin %65’inde 0,1 logMAR veya daha düşük bulunurken, Tecnis implante edilen gözlerde bu oran %30 idi. ReZoom implante edilen gözlerde monoküler DAMGK değerleri Tecnis implante edilen gözlerden istatistiksel anlamlı düzeyde daha düşük bulundu. Hastaların %95’inde (18/20) binoküler DYGK 0,1 logMAR veya daha düşüktü. Lubiński ve ark.33 hastaların %90’ı operasyondan altı ay sonra 0,0 logMAR DAMGK değerine ulaştığını bildirmiştir. Ancak Lubiński ve ark.33 çalışmasında DAMGK değerlendirilmesi 60 cm mesafede yapılmışken bizim çalışmamızda 100 cm mesafeden değerlendirilmiştir.
Hütz ve ark.32 tarafından yapılan bir çalışmada cerrahiden üç ay sonra DYGK değeri Tecnis implante edilen gözlerin %60’ında 0,1 logMAR veya daha düşük bulunurken ReZoom implante edilen hiçbir gözde bu düzeye ulaşılmamıştır. Hastaların %60’ında binoküler DYGK değeri 0,1 logMAR veya daha düşük bulunmuştur. Çalışmamızda operasyondan sonra 6. ayda DYGK değeri ReZoom implante edilen gözlerin %25’inde Tecnis-ZMA00 implante edilen gözlerin ise %45’inde 0,1 logMAR veya daha düşük bulundu. Hastaların %75’inde binoküler DYGK değeri 0,1 logMAR veya daha düşüktü. Her iki çalışmada da DYGK sonuçları Tecnis implante edilen gözlerde ReZoom implante edilen gözlere göre daha iyiydi. Ancak, sadece Hütz ve ark.’nın32 çalışmasında aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu bildirilmiştir.
“Mix and match” yaklaşımı kullanılırken, genellikle baskın göze refraktif multifokal GİL implantasyonu önerilir.34 Ancak, Yoon ve ark.,35 eğer hasta sıklıkla yakın mesafe işi yapıyorsa baskın göze difraktif multifokal GİL implanpasyonunu, ve eğer hasta sıklıkla orta mesafe işi yapıyorsa baskın göze refraktif ReZoom implastasyonunu önermektedir. Özel durumlarda baskın göze difraktif multifokal GİL implantasyonu bir seçenek olabilir.
Çalışmamızda, Tecnis implante edilen gözlerde hastanın tercih ettiği en iyi okuma mesafesi istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yakın bulundu. Okuma hızı hastanın fonksiyonel görme performansı hakkında bilgi verebilir. Çalışmamızda okuma hızı açısından ReZoom ve Tecnis implante edilen gözler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Beklendiği gibi ortalama binoküler okuma hızı binoküler karşıtlıkların örtüşmesine bağlı olarak monoküler okuma hızından yüksekti. Chen ve ark.36 ve Hütz ve ark.,32 düşük ve yüksek aydınlatma koşullarında “mix and match” gözlerde memnun edici okuma hızı ve keskinliğine ulaşıldığını bildirmişlerdir.
Buckhurst ve ark.37 bilateral Softech monofokal GİL, bilateral ReZoom, bilateral Tecnis ZM900 veya “mix and match” yöntemi ile sağ göze ReZoom multifokal Gil ve sol göze Tecnis ZM900 implante edilmiş her biri 15 hastadan oluşan dört gruptan elde edilen sonuçları karşılaştırmıştır. ReZoom grubu ile “mix and match” grubu arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmazken monofokal ve Tecnis ZM900 grubu ile karşılaştırıldığında ReZoom grubunda en iyi düzeltilmiş orta mesafe GK daha iyi bulunmuştur. Tecnis grubu ile “mix and match” grubu arasında istatistiksel anlamlılıkta bir fark olmamasına rağmen monofokal ve ReZoom grubu ile karşılaştırıldığında Tecnis grubunda en iyi mesafe düzeltilmiş yakın GK daha iyi bulunmuştur. “Mix and match” grubu ReZoom ve Tecnis gruplarıyla benzer sonuçlar vermiştir. Çalışmamızda, -0,5 D’de (uzak görme) ReZoom gözler istatistiksel anlamlı düzeyde üstün bulunurken, Tecnis ZMA00 gözler -3,0 ve -5,0 D aralığında (yakın görme) daha iyi bulundu. ReZoom ve Tecnis implante edilen gözler arasında orta mesafeli görüşte istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Binoküler görme, yakın mesafede (-2,5 D ile -5,0 D arasında) ReZoom implante edilen gözlerden ve orta mesafede (+1,5 D ile -2,0 D arasında) Tecnis implante edilen gözlerden anlamlı düzeyde daha iyi performans gösterdi. Bu sonuçlar “mix and match” yaklaşımının, bu iki tasarımın avantajlarından yararlanılmasını sağladığını ve görme performansı arttırdığını göstermişlerdir.
Multifokal GİL implantasyonu kontrast duyarlılığının azalmasına neden olabilir ancak bu azalma açısından difraktif ve refraktif multifokal GİL’ler arasında fark yoktur.38 Ancak, Terwee ve ark.39 Tecnis ZM900 ve ZMA00 modellerinin pupil çapından etkilenmemesine karşın ReZoom NXG1 modelinin pupil çapından etkilendiğini ve pupil genişlemesinin ReZoom MGİL implante edilen gözlerde kontrast duyarlılığının azalmasına neden olduğunu göstermiştir. Öte yandan, Yoon ve ark.35 fotopik ve mezopik koşullarda ReZoom NXG1 ve Tecnis ZM900 multifokal GİL’ler arasında istatistiksel anlamlı fark olmadığını, düşük ve yüksek frekanslarda kontrast duyarlılığı seviyelerinin iyi olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda, izlem süresince ReZoom NXG1 ve Tecnis ZMA00 gözlerin fotopik ve mezopik kontrast duyarlılık seviyeleri, tüm uzaysal frekanslarda normal sınırlar içinde bulundu. Binoküler kontrast duyarlılık sonuçlarının, monooküler ReZoom ve Tecnis implante edilen gözlerden daha yüksek olduğunu gözlemledik ancak aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Lubiński ve ark.33 tarafından yapılan çalışmada, binoküler uzak fotopik ve mezopik ile binoküler yakın fotopik kontrast duyarlılığı seviyelerinin yüksek frekanslarda bile normal sınırlar içinde olduğunu bildirmiştir. Bununla beraber, cerrahi sonrası 6. ayda binoküler kontrast duyarlılığının 3. aya göre daha iyi olduğunu belirtmişlerdir.
Kamaşma ve halo gibi fotik fenomenler çok sayıda odak dışı görüntü sonucunda meydana gelir.40 Goes31 tarafından bildirilen hasta seride, 20 hastadan 12’sinde fotik semptomlar mevcutken sadece bir hasta şiddetli fotik fenomen görülmüştür. Lubiński ve ark.33 hiçbir hastada şiddetli halo ya da kamaşma olmadığını, ancak özellikle düşük ışık koşullarında hastaların %75’inde bir miktar kamaşma ve halo meydana geldiğini bildirmişlerdir. Benzer şekilde, Hütz ve ark.32 hastaların %47’sinde hafif halo ve %40’ında şiddetli kamaşma gözlemlediklerini bildirmişlerdir. Yoon ve ark.35 unilateral gruplarda fotik fenomen devam ederken bilateral “mix and match” grubunda semptomların zamanla azaldığını bildirmiştir. Unilateral grupta fakik gözlerde fotik fenomen olmamasının unilateral multifokal GİL takılan gözde oluşan fotik fenomenlere karşı nöroadaptasyonu engelleyebileceğini ileri sürmüşlerdir. Çalışmamızda, cerrahiden sonra 6. ayda iki hasta (%10) orta şiddetli ve sekiz hasta (%40) ise hafif şiddetli halo ve kamaşma yaşadıklarını bildirdiler. Hastalar fotik semptomların günlük yaşamlarında kendilerini rahatsız etmediğini belirttiler. Multifokal GİL’lerin başarısı beynin nöroadaptasyon süresine bağlıdır.41 Nöroadaptasyonun uzun fazının 3-12 ay arasında olduğu varsayılmaktadır. Görme performansının ve hasta memnuniyetinin son değerlendirmesinden önce nöroadaptasyon için yeterli sürenin beklenmesi önemlidir. İzlem süresince hiç bir hastamıza multifokal GİL eksplantasyonu yapılması gerekmedi.
Çalışmamızda, NEI-VFQ-25 anketine göre uzak ve yakın görmede ve sosyal fonksiyonlarda hasta memnuniyeti %90’ın üzerindeydi. Her gün araç kullanan hastaların (n=10) %97’si sürüş sırasındaki görme performansından memnundu. Yamauchi ve ark.42 bilateral Tecnis monofokal GİL ve Tecnis multifokal GİL implantasyonu arasındaki görme performansını karşılaştırmıştır. NEI-VFQ-25 skorları analiz edildiğinde, multifokal grupta monofokal gruba göre sadece gece araba kullanma skorları daha kötü bulunmuştur. Çalışmamızda, hastaların %95’i görme performanslarından memnuniyetlerini “mükemmel veya çok iyi” olarak bildirdi ve yine hastaların %95’i bu yöntemi diğer hastalara önerebileceklerini belirttiler. “mix and match” yaklaşımını kullanan tüm çalışmalarda hasta memnuniyeti ve gözlükten bağımsızlık yüksek düzeyde bulunmuştur.18,31,32,33 “Mix and match” yaklaşımı ile gözlüksüz görme fonksiyonu açısından gerçekçi beklentilere ve yüksek motivasyona sahip hastalarda tatmin edici sonuçlar elde edilebilir.
Sonuç
Sonuç olarak uygun hasta seçimi ile birlikte “mix and match” multifokal GİL implantasyonu psödofakik presbiyopinin düzeltilmesi için iyi bir seçenek olarak düşünülebilir. Bu yaklaşım ile tüm mesafelerde görme keskinliği açısından memnun edici sonuçlar elde edilebilir; yüksek hasta memnuniyeti ve gözlükten kurtulma sağlanabilir. Yüksek hasta memnuniyeti için en önemli faktör uygun hasta seçimi, doğru GİL gücü hesaplaması ve komplikasyonsuz cerrahidir.