Sayın Editör,
Öncelikle makalemizi değerlendiren yazar(lar)a teşekkür ederiz.1 Yazar(lar)ın da belirttiği gibi, makalemizde yapay zekanın oftalmolojide tarama ve hızlı tanıda büyük fayda sağlayacağını vurguladık.
Yapay zeka (AI) kabiliyete göre 3 gruba ayrılmaktadır: 1) Zayıf/dar/basit AI (ANI), 2) Güçlü/genel AI (AGI) ve 3) Yapay süper zeka (ASI).2 Kişisel bilgilerin gizliliğine saygı göstererek ve bilgilerin anonimleştirilmesine olanak sağlayan özellikler kullanılarak olası etik sorunlar ortadan kaldırılmaktadır. Bu nedenle, yapay zeka ile ilgili ciddi etik kaygılar, basit/dar yapay zekanın (ANI) kullanıldığı çok büyük fotoğraf verilerinin sınıflandırılması ile ilgili değildir.
Tıp, nanoteknolojik bir devrime tanıklık etmiş önemli bir alandır. Ancak, felsefe ve etik alanındaki güncel görüşler nedeniyle, gelişmekte olan bu teknoloji, tıp alanındaki çoğu etik bilimcinin doğru olduğuna inandığı değerler ile örtüşmüyor veya çelişkili olarak kabul edilebiliyor. Nanoteknoloji ve sinirbilim, insan geliştirme ve iyileştirmenin etik gerekçesi hakkında kaçınılmaz soruları gündeme getirmektedir. 3
Temel etik sorunlar özellikle süper zeka (ASI) ve genel AI (AGI) kullanımıyla ilgilidir. Bu iki yapay zeka grubu çok yönlü ve öngörülemeyen bir yönde gelişme kapasitesine sahiptir ve bu nedenle bunların geliştirilme aşamasında denetlenmesi gerekir. Doğrudan veya dolaylı herhangi bir zorlamanın önüne geçmek için güvenlik önlemlerinin alınması ancak sürekli etik değerlendirme ve teknolojik gelişimin izlenmesi ile mümkündür.4